Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) Mayıs ayı gündeminde, siyasi tartışmaları alevlendirecek nitelikte bir yasal düzenlemenin yer alacağı iddia edildi. Serbestiyet’in haberine göre; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği “yeni çözüm süreci” kapsamında, “umut hakkı” düzenlemesinin Meclis’e gelmesi bekleniyor.
Bu düzenlemenin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan mahkumların belirli şartlar altında tahliye edilebilmesini içereceği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadına uygun olarak hazırlanacağı öne sürülüyor.
AİHM’İN 2014 TARİHLİ ÖCALAN KARARI HATIRLATILDI
AİHM, 2014 yılında terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili verdiği kararında, ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının “umut hakkı” içermemesi halinde işkence yasağını ihlal edebileceğine hükmetmişti. Kararda, mahkumların 25 yıl cezaevinde kalmasının ardından iyi hâl durumunun değerlendirilerek serbest kalma ihtimalinin yasal olarak mümkün kılınması gerektiği vurgulanmıştı.
Yeni düzenlemenin, Türkiye’nin AİHM yükümlülüklerini yerine getirme yönünde bir adım olabileceği konuşuluyor.
ÖCALAN İÇİN TAHLİYE YOK, İLETİŞİM SERBESTİSİ GELEBİLİR
Öne sürülen iddialara göre, söz konusu “umut hakkı” düzenlemesi Abdullah Öcalan’ın serbest kalmasını sağlamayacak. Ancak, İmralı Cezaevi’ndeki koşulların esnetilmesi; özellikle ailesi ve avukatlarıyla daha düzenli iletişim kurmasına izin verilmesi gibi hakların genişletilmesi gündemde.
Bu çerçevede, Öcalan’ın değil, İmralı’da birlikte tutulan diğer mahkumlar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım gibi isimlerin “umut hakkı”ndan faydalanarak serbest kalabileceği iddia ediliyor.
SİYASİ YANKILAR VE TARTIŞMALAR KAÇINILMAZ
Bu gelişme, kamuoyunda yeni bir “çözüm süreci”nin başlangıcı olup olmadığı yönünde yoğun tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle MHP’nin destek verdiği bir düzenlemede PKK hükümlülerinin serbest kalmasının nasıl yorumlanacağı merak konusu.
Bazı hukukçular, AİHM kararlarının bağlayıcılığı gereği Türkiye’nin bu yönde bir düzenleme yapmak zorunda olduğunu savunurken, siyasi çevrelerde bu adımın kamuoyunda nasıl karşılanacağına dair ciddi endişeler olduğu konuşuluyor.
Öte yandan, infaz yasasında genel bir değişiklikten bağımsız olarak özel bir “umut hakkı” düzenlemesi yapılmasının, hükümetin bu konuda kontrollü ve sınırlı bir adım atmak istediğine işaret ettiği değerlendiriliyor.
Kaynak: https://www.medyaradar.net