Dünya Bankası, 2025 yılı için yayımladığı emtia görünüm raporunda altının bu yıl rekor seviyelere ulaşmasının beklendiğini açıklarken, enerji ve gıda başta olmak üzere birçok emtiada ise ciddi fiyat düşüşleri öngörüyor.
Dünya Bankası’nın Nisan 2025 tarihli “Emtia Piyasaları Görünüm Raporu”na göre, yatırımcıların ‘güvenli liman’ olarak gördüğü altın fiyatları bu yıl yeni rekorlara ulaşacak. Raporda, jeopolitik gerginlikler ve küresel belirsizliklerin etkisiyle altının 2026’ya kadar yüksek seyredeceği, ardından fiyatların dengeye oturacağı ifade edildi. Dünya Bankası, altın fiyatlarının Kovid-19 öncesindeki beş yıllık ortalamadan %150 daha yüksek seviyelerde kalmasının beklendiğini vurguladı.
PETROL VE ENERJİDE TARİHİ GERİLEME
Raporda dikkat çeken bir diğer başlık ise enerji fiyatları oldu. Küresel petrol arzının talebin önüne geçmesiyle Brent tipi ham petrolün fiyatının 2025’te varil başına ortalama 64 dolara, 2026’da ise 60 dolara düşeceği tahmin edildi. Elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması ve Çin pazarındaki dönüşüm de bu düşüşte etkili olacak.
Enerji fiyatlarının bu yıl %17,4 oranında gerileyerek son beş yılın en düşük seviyelerine ineceği belirtilirken, 2026’da bu düşüşün %5,9 oranında devam edeceği ifade edildi.
EMTİADA GENEL DÜŞÜŞ EĞİLİMİ
Dünya Bankası, küresel emtia fiyatlarında 2025’te %12,4, 2026’da ise %4,8 oranında gerileme yaşanacağını öngörüyor. Bu düşüşün, ekonomik büyümenin zayıflaması ve ticaret engellerinin artmasıyla hız kazanacağı belirtiliyor. Aynı zamanda, bu durum kısa vadede enflasyonu yatıştırsa da, gelişmekte olan ülkeler açısından büyüme potansiyelini sınırlayabilir.
Nominal fiyatların hâlâ pandemi öncesi seviyelerin üzerinde olduğu belirtilse de, enflasyona göre düzeltilmiş fiyatların 2015-2019 ortalamasının altına inmesi bekleniyor.
GIDA FİYATLARINDA GERİLEME İYİLEŞME GETİRECEK Mİ?
Raporda gıda fiyatlarında da düşüş beklentisi dikkat çekti. 2025’te %7, 2026’da ise %0,9 oranında gerileme tahmin ediliyor. Bu düşüşün, özellikle insani yardım fonlarının daraldığı bir dönemde gıda güvensizliği yaşayan bölgeler için destekleyici bir rol oynayabileceği değerlendiriliyor. BM’nin verilerine göre 2025 yılında 22 kırılgan ülkede yaklaşık 170 milyon kişi akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalacak.
